>Hacer Abla kim biliyor musunuz? Yazlıkta, bekçimizin eşi. Sadece 27 yaşında; okula giden 2 çocuğu var. Türkiye’de okumak isteyen ama okuyamayan binlerce kadından sadece biri. Babası tarafından hayat çizgisi “evlenmeye” doğru çizilmiş binlerce kadından biri.
Hep anlatır çocukluğunu. Ne kadar çalışkan olduğunu, okula devam etmek istediğini. İlkokuldan sonra bırakmak zorunda kalmış okulu; hem o hem diğer kız kardeşleri. Evlendikten sonra devam etmişler; kocalarının izniyle. Tıpkı çocuklar gibi; birinden izin alarak. Bir birey olamadan.
Akraba evliliği olduğu için bir sürü sorun yaşamış çocuklarıyla. Hala yaşıyor, sürekli hastanedeler. O bir yandan açık liseyi okuyor, bir yandan çocuklarına bakıyor. Tanıdığım çoğu okumuş kadından daha bilinçli aslında. Beni hep şaşırtıyor. Onu gördükçe elimdeki fırsatları değerlendirememem kafama daha çok takılıyor aklıma. Zihnimde imgeler oluşmaya başlıyor; onun yerinde olsaydım ne yapardım diye.
“Sitede bir sürü kız var, neden okumuyorlar, neden kolaya kaçıyorlar?” diyor.
“Bilmiyorum.”
Nereden mi aklıma geldi?
addictiveistanbul 
>Hayat işte…
>Cok sansliyiz aslinda bazen dersler yakinip okula sovsekte kiymetini bilmek lazim. Cok klise bi laf ama bizim yerimizde olmak isteyen o kadar kiz var ki. Sukretmek lazim halimize sinavlardan okuldan dert yanacagimiza kiymet bilmek lazim. Markette calisan bi kizla tanistim bize o kadar ozeniyor ki okumak icin can atiyor universte ile ilgili sorular soruyor dersleri soruyor bende belki giderim diyor ve susuyor.. Keske elimden birsey gelse diyorum gelmiyor uzuluyorum..
>ellerine sağlık mckennitt
>Uyandırıcı, hatırlatıcı ve ağır içerikli olmuşgüzel 🙂
>erkek egemen dünyanın sonu geldi, sadece son debelenişleri bu. kadınların ne kadar yetenekli, zeki olduğunu kabullenememelerinin sancısı. bir hayvan gibi kolunu kanadını kırmak da son çareleri. yazık !
>Francecka,Hacer abla kuvvetli bir kadin ve akilli bir kadin hayatin karsisina getirdigi zorluklari engelleri goguluyor ayakta ve basi dik..Cok severim boyle kadinlari ben onlarin yaninda insana daha bir kuvvet gelir…
>Ben de çok takılırım ve üzülürüm böyle hikayelere :((Geçen aylardan birinde "babadan kocaya" minvalinde de bir yazı yazmıştım.. doğudaki kızları görünce..Şansımızın farkında olmalıyız…öperim 🙂
>Kadın olmak bir yük.Bizim gibi ülkelerde ceza gibi.Alt beyinle hareket eden biz insanların bir alt modeli erkekler eğitimli eğitimsiz her kadına eziyet çektiyor.Ben son zamanlarda okumuş kadınların kaderini gelecekte dahada vahim görüyorum. Daha çok yük var üzerlerinde.Hem çalış hem anne ol hem eş ol derken kadın kimliğini yitiriyor.Kadınlar hep bir yarışın mücadelenın içine itiliyor.Kadınlara kadınlıkları unutturuluyor.Ünzile, her şeyi bu kadar mükemmel anlatamaz
>inanırsak; adaletsiz, değil mi :)celly; öyle işte. Bir tane video var, hani apaçi fırtınası diye. Evlenme programında apaçi dansı falan yapıyorlar. İşte oradaki kız, 19 yaşındaymış! Ve tv'ye çıkmış "Evi olsun, arabası olsun, yakışıklı olsun, üniversite mezunu olsun" falan diye 50 tane şart sayıyor. Eee sen ne yaptın? Elinde fırsat varken evde oturmuş koca bekliyorsun, sonra bir de en iyisi olsun diyorsun. Çok kızıyorum böylelerine.
>holywitch; afiyet olsun witch :)Mr.E; bak bir önceki yazıya verdiğim cevabı tekrarlıyorum 🙂 Sen çok zekisin, bundan sonra adın malumatfuruş olsun.
>Miyuki; vallahi şöyle söyleyeyim, o kadar zeki ve o kadar güzel ki; kaybettiği yıllar için ben bile çok üzülüyorum. Ama evet haklısın, onların bulduğu son çare bu; adı üstünde "son" :)mon clementier; Kesinlikle; o ve onun gibileri düşünmek bana da güç veriyor. Bazen kendi güçsüzlüğüme kızıyorum hatta onun yüzünden. Öylelerini görmek lazım, yaşamak ve örnek almak 🙂
>Müge; youtube'da bu videonun altında bir yorum var, "İnsan kendi şansını yaratmaz, bazıları şanslı doğar" diye. Ve bazen buna gerçekten inanıyorum, şansın önüne çıkması lazım ki ucundan tutabilesin.. Öpüyorum, sevgilerle :)Blush; ah işte bunun ortası yok ki. Kadın erkeğe, erkek kadına yaklaşmalı. Yoksa her şey kadınların üstüne biniyor gerçekten. Ve ev hanımlarının, çalışan kadına bakış açısı değişmeli artık. "Evi temiz olmazmış da bilmemneymiş" olmazsa olmasın. Öldüğünde arkanda bıraktığın yalnızca temiz bir evse, hiçbir anlamı yok bence.
>canım Hacer Abla Allah kolaylık versin herişi rast gitsin herişi kolayca elde edip bir o kadar kolay da sıkılıveriyoruz
>Anaaaaam git gide yaptığım yorumlar hırpalanır hale gelmiş 😮 halbuki ben böyle bişeye dikkat çektiğin için teşekkür niyetiyle yazmıştım.. sıfır ukalalıkla..:(
>mine; Değil mi 🙂 Tam olarak anlatmaya çalıştığım buydu. Sevgiler.Mr.E; yok beya, takılıyorum ben sana Trakyalı Trakyalıyı üzer mi hiç! Eğlenerek yazıyorum ama az smiley kullanınca belli olmuyor tabii oradan, haklısın 🙂
>Peyki ^.^Tekrar teşekkür ederim farkındalık konusunda gösterdiğin hassasiyet için
>evet, hacer abla gibi çok kadın var akraba evliliği tam bir felaket
>Mr.E; Hihih. Rica ederim efem. Tamam geri aldım malumatfuruşu. Sana bundan sonra Mimar Ex2 dicem ama bu da çok saçma oldu yahu. Malumatfuruş bile daha iyiydi :))Telekinesis; Sorma gitsin ya. Amca çocukları bir de. Çocuğun bir böbreği yok, skalyoz vs. bir sürü hastalık var. Çok zor. Ama çok yaygın, çok üzücü bir şey.
>şu güzel cumartesi akşamında toplumsal meselelerle içimizi karart.
>Şu güzel cumartesi akşamında evde oturup analitik kimya benim içimi yeterince karartmışken bari siz de kararın istedim :p
>francesca ; toplumun kanayan yarası, çok güzel değinmişsin . iç karartmaya gelecek olursak bugün benim içimi kimse karartamaz ehuehehu 😛
>İçini karartamayacağım kadar mutlu olmana sevindim :))Öyle ama kanı durdurmak gerek 🙂
>Acı ama gerçek bir yazı olmuş gerçekten..
>o zaman sizi toplumun alyuvarları olmaya çağırıyorum 🙂 bugün biyoloji sınavım vardı atlattım 🙂
>francesca, çok teşekkür ederim sana, çok önemli bir konuyu, yaşamın içinden bir örnekle öyle etkileyici anlatmışsın ki… bir ülkenin medeniyet düzeyi, kadınlarının yaşam koşullarıdır bence.
>Toplumsal gerçekler..gerçek acıtır..ve eğitime önem vermediğimiz sürece de bu böyle devam eder durur. ( umut ümit konusundaki yorumu es geçmişsn bana yine döner misin?)
>Özlem; evet bebek, çok dramatize etmemeye çalıştım ama bir yere kadar oluyor tabi :)Sadece Umut; İşte bakalım, kafamızda var bir şeyler; sadece kafamızda kalmazsa fibrinojen bile oluruz :)nil; Katılıyorum kesinlikle; gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkeler arasındaki en büyük farkı bu oluşturuyor bana kalırsa. Asıl ben teşekkür ederim bu güzel yorum için :)rosemary; canım benim gördüm yorumunu ama yazacak bir şey bulamadım o konuda; ben hep yazı listeleri oluşturuyorum ne yazsam diye ama genellikle o listeye değil içimden gelene göre yazıyorum; ama aklımda o yazı merak etme 🙂
>ne güzel yazmışsın ünzile :))))haklısın bazen bilemiyoruz elimizdeki olanakların değerini.bana yaptığın yoruma yanıt vermiştim.okumadın sanırım :))bir sergi daha bildirmiştim sana.sana bazen tatlı tatlı takılıyorum yakınlıktan dolayı. üzersem özür dilerim.
>Sevgili fracesca önce Merhaba,Cehaletin ne büyük felaket olduğunu,ancak yaşanmış toplumsal iz düşümlerde görebiliyoruz..Cehalet gerçekten de bütün kötülüklerin anası..Bir de erkek eğemen toplumda kadın olmanın getirdiği zorluklar var..Hem de ekonomik ve bireysel özgürlükten dahi haberi olmayan kadın…Çok zor çok..Sevgimle..:)))
>çok güzel bi konu çokta güzel yazmışsın eline sağlık.. şöyle bi kaç dkka durup düşünmemi sağladın 🙂
>Deep; okudum ama o anda yazacak bir şey bulamadım. Cevaplayacaktım 🙂 İçimden geldikçe yazıyorum sana. Bilirsin. "Bildirmiştim" mi? Bildirdin mi gerçekten? Ben o sergiyi başka bir blogda görüp yorum yapmıştım. "Gitmeliyim mutlaka" diye. Ben orada gördün sanmıştım 🙂 Çok şaşırdım 🙂 Galiba beyin frekanslarımız yakınlaştı. Ya da ben yine hayalgücümü kullandım :))
>Budeliçocuk; Merhaba 🙂 İzleyici oldum bloguna ancak, dağcılık, kayak o kadar bilgisiz olduğum konular ki. İnan yorum yapmaya korktum 🙂 Çok güzel ama, değişik şeyler benim için. Blogunu inceleyeceğim, bakalım öğrenebilecek miyim senden bir şeyler :)Söylediklerine tamamen katılıyorum. Ah sıkılmayacağınızı bilsem, sayfalarca anlatsam bunları 🙂 Sevgiler..
>hemera; canım sen hep düşünüyorsun bence bunları 🙂 Son yazdıklarını okudum. Bunlar sana hiç yakışmıyor biliyor musun. Yazacağım sana.
>fran :)))))hayalgücünü kullanmadın.diğer sölediğin şey.:)
>Ama 3 şey söyledim, biri eledin 2si kaldı :)) Gördün mü yani? 🙂
>görmedim.
>Deep. O zaman sen beni gerçekten iyi tanımışsın 🙂 Nasıl bildin gitmek istediğimi. Çok garip. Daha yeni yazmıştım hem de. Şaşırdım yine. Şeffaf kalp, demiştim sana :)Bir de sen beni üzmezsin ki, sanmam hiç. Hiçbir şeyi kötü niyetle söylemeyeceğini biliyorum, kızmam sana ben 🙂 Deep.
>fran 🙂 tüm bu yazdıkların beni çok etkiledi. ve ben de sana zaten aynılarını sölüyorum. belki azıcık tanımaya başladım seni 🙂 son günlerde daha iyi tanıyorum. eskiden daha çok aklınla ilgiliydim. şimdi ise yüreğinle. ama önce aklınla beni etkilemen çok olumlu.
>:))Enjoy the silence.
>:) peki. anladım 🙂
>Anlarsın sen 🙂
>Sevgili francesca.:)))Bloğumda dağcılık ve kayakcılıkçok yok sade iki paylaşım var bunlarla ilgili..Diğerleri tamamen gerçek hayattan kesitler içeriyor..bir de şiirler var..
>Hayal@le konu oyunumuzu blogdan belki hatırlarsın o bana kadına şiddet konusunu verdi4 gündür falan daha yazmadım.Özenmem gerektiğini düşünüyorum araştırıyorum biraz.Gelelim yazına gerçekten güzel yazı ve değinilmesi gereken en önemli konulardan.Bu konuda verdiğin linkteki süper şarkı gelir benimde aklıma.Ünzilee kaç ünzile var hayatta.Bende zaman zaman daha iyisini yapmalıydım diye geçiriyorum aklımdan bu fırsatı bulmuşken çoğu kadın bulamazken.Bazen velilere bakıyorum benim okulum kırsal bölgeden göç almış bir yer.bu sebeple bir çok ünzile görüyorum.Neler yapılabilir diye çokca düşünüyorum.Bir kaç seminer düzenleme fikrimiz var birde Açev gibi kurumlarla işbirliği yaparak gelişmelerini sağlamak çünkü okuma bilmeyenlerde var.İşte bakalım neler yapabilecez.En azından ben okula gelmeden önce çocuklarına verebilecekleri eğitim hakkında biraz bilinçlendirmek niyetindeyim.Çok uzattım sanırım.Yazı için tekrardan tebrikler.
>Budeliçocuk; bak bu güzel haber :)) İncelemeye alayım o zaman seni de 🙂 Attım hafızaya. "Beyin bedava" diye devam edecektim ama etmiciim, sana bunu yapmıciim! Final haftasındayız ya, ondan bu sapıtık hallerim. Geçer yakın zamanda :))
>huyumkurusun; Aşkolsun uzatmak ne demek. Bu konuda yapılabilecek çok şey var aslında, bizim de Gelibolu civarındaki köylerle böyle kendi çapımızda yaptığımız şeyler var. Kadromuz biraz küçük; zira annem ve ben tekiz :)) İki kişilik dev kadro hehe. Olsun, bence önemli olan bir şeyler için çabalamak.Aslında elinin altında çok güzel bir güç var senin; eğitim gücü. Öğrencilerine aşılayabilirsin birçok şeyi ve aileler için de dediğin kampanyalar çok işe yarar. Bir kişi, bir zihin demek. Akıllı bir zihin neler üretir 🙂 Çok güzel şeyler bunlar. Tebrik ediyorum seni, çok mutlu oldum bunu duyunca 🙂
>2 kişilik dev kadro süpermiş.
>Hihi:)
>cumartesinin tek günceli ben değilmişim:)bu konuyu da güncel sayıyorum çünkü uzun zaman önceden bilinse de maalesef hala güncelimkanlarım için şükrettiğim, imkanı olmayanlar için neler yapabilirim diye düşündüğüm bir post oldusade anlatımın, konu seçimin için teşekkürler
>ehe françesko bir senin yazına bakıyorum bir kendiminkine ikisi de çok doğru geliyor ama bir o kadar farklı. hem bu kadar farklı hem bu kadar doğru oldukları için bir kere daha mutlu oluyorum bu kadar farklı açılardan bu kadar anlatmaların bu kadar aynı yöne varmasına.
>francesca, sanslıyız tabıı. ama sanslı oldugunun farkında olmayan, ya da ımkanlarını degerlendırmeyen bır cok bayan ve bayyy var etrafımızda.
>insan elindekinin kıymetini ancak kaybettiği zaman anlarmış !
>hacer abla yine şanslı izni koparabilmiş kocasından, koparamayanlar da var hala bu ülkede…
>drukiyyes; Rica ederim, önemli konular bunlar; ısrarla anlamayanlara anlatmak gerek. Seninki kadar güncel olmadı benimki elbette, biraz daha klasik ama her daim aklımızda bulunması gereken bir şey oldu :)Sevalotti; değil mi, arka arkaya yazdık bir de :)) Dünya düzeni, ne yaparsın. Nasıl cevaplayacağımı bilemedim şuan, uykusuz ve yorgunum; cümlelerim kısıtlandı 🙂
>Zeynep Özmen Ünlü; bence de, bunu hala fark edememiş olanlar 🙂 Başka yaşamları gördükçe anlıyorum bunu, kendimi şanslı hissediyorum o zamanlarda hep. Melisa iyileşmiştir umarım. Sevgiler.Yelda; kaybetmeden de anlamak mümkün aslında birazcık çabayla; her şey bize bağlı sonuçta :)Zennube; tabii ki, o bakımdan düşünürsek Haber Abla da şanslı sayılır aslında; sonradan ehliyet aldı, liseyi bitiyor belki üniversiteye bile gider açıköğretimden 🙂
>dün gündüz uyudum ya. yetmemiş. akşam sen uyuduktan sonra yine uyudum. bu sefer de öğlene dek 12 saat uyumuşum. şimdi uyandım :))rapor ve ders çalışma sıkıntılarında kolaylıklar. hadi gayret 🙂
>:))Yol yorgunusun sen. Ohoo ben sabahın 7buçuğunda kalktım, kursa gittim, eve geldim, yemek yapıyorum şimdi hihih.Önümüzdeki 1 ay hiç rapor yazmayacağım deep, çok mutluyum :))Teşekkür ederim. Unutmamışsın 🙂
>:) dur, ne kursuydu unuttum.yemek yapıyorsun. ne güzel. zaten mutfak yazısı da yazacaksın ya.rapor bitti demek ki.çalışman gerekenler bitmedi di mi.yüzlerce sayfan vardı.kaç sınavın kaldı.
>Almanca, sabahları :)Yazacağım da.. Çok yeteneksizim ki mutfakta. Şimdi makarna yapıp bir sürü sos karıştırıp süslicem mecburen :))Çalışmam gereken daha birkaçbin sayfa var 🙂 7 tane finalim kaldı. 2 hafta sonra bitiyor hepsi 🙂
>7 sınav. tamam.aa bak makarna sosu. sölüyüm bi tane nefis.sarımsak, zeytinyağı, domates, yeşil biber. çok güzel dene bak. hatta bu sosu kahvaltıda bile yiyebilirsin ayrıca.
>Kulağa hoş geliyor :)Yapayım şimdi, bakalım tutturabilecek miyim.Sen bu işi de biliyorsun demek 🙂
>bak şöyle yap.sana tek kişilik yazayım. sen evde 3 kişi için yapacaksan 3 ile çarparsın :)2 sulu domates2-3 yeşil sivri biber4-5 diş sarımsak1 yemek kaşığı zeytinyağıdomatesleri minik minik doğra. istersen kabuklarını da soyabilirsin. biberleri halka halka kes, sarımsakları soyup bıçakla dilimle. istersen ezebilirsin. orta ateşte tavaya önce zeytinyağını koy hemen biberleri at, kaşıkla 3-5 defa çevirip domates ve sarımsakları ekle. iyice fokurdayınca indir.yemek işte biraz anlıyor yapıyorum 🙂 bekarlık naparsın. yemek blogları ile bazen tarifleşiyoruz. ben de yolladım onlara evde yaptığım tarifleri 🙂
>:))Şimdi yapayım bunu, bakalım becerebilecek miyim 🙂 Tek kişiyim ben de. Aynen uygularım :)Doğru, sen tek yaşıyordun değil mi. Zor ama tek olmak. Biz de genelde 2 kişi oluyoruz evde. Annem veya babam, ikisinden biri genellikle şehirdışında oluyor. Sessizlik, sakinlik güzel ama bazen insan kalabalığı özlüyor 🙂
>:) ben hep sessiz sakinim evde :)baban iş için geziyordur. annen napıyor takı için mi geziyor.
>Yok, ikisi de keyif için geziyor :)Kardeşim Gelibolu'da yaşıyor; onu ziyaret ediyorlar. Arkadaşlarıyla dolaşıyorlar 🙂 Emekli olunca böyle işte. Hayat onlara güzel hehe 🙂
>ha tamam anladım. birlikte geziyorlar 🙂 geliboluya sen de gitmiştin ya 🙂
>Gelibolu'ya ben de gidiyorum tabi, görmek lazım miniği 🙂 Ama okuldan dolayı ben her zaman gidemiyorum. Bir de o da öss'ye hazırlanıyor, düzeni bozulsun istemiyor. Bir öss'ye satıldık :))Hadi bakalım ben mutfağa geçeyim. Akşam raporlarım sana nasıl olduğunu sosun :))
>:)))tamam. ben de kahvaltıya geçeyim.daha yapmadım.:)tamam yazarsın.
>Hadi afiyet olsun ikimize de, görüşürüz 🙂
>valla helal olsun kendisine:D
>Burkan 🙂 Yorumunu şimdi gördüm, ne garip 🙂 Öyle işte, anlatırım.
>bu dünyada adalet yok evet. yanlış insanlar yanlış kaderlere denk geliyor hep. yanlış babalar yanlış oğullara, yanlış erkekler yanlış kadınlara… öyle.
>Arada bir doğruları da çıkıyordur da. %90 böyle işte. Üzücü oluyor.