Ohrid’in kızları gölde yüzer

“Biyokimya Günleri” yüzünden günlerdir yazamadım. Neyse ki organizasyon sorunsuz halledildi ve beklediğimizden çok daha güzel geçti de ben bloguma dönebildim. Fotoğraflar elime geçtiğinde sizlerle de paylaşacağım.


Gezi yazılarına kaldığım şekilde devam ediyorum. Makedonya’ya ayak bastığımız andan, ayrıldığımız ana dek ailecek en sevdiğimiz yer Ohrid oldu. Bunda konaklamamızın burada olmasının da etkisi var tabii ama gölüyle, minik sokaklarıyla, sevecen insanlarıyla harika bir yer Ohrid. Aslında minicik, hatırladığım kadarıyla 3 gün orada kaldık ve 3. gün artık kaybolmak gibi bir lüksümüz yoktu öyle diyeyim.

Burası bizim her sabah kahvaltı ettiğimiz yer. Çalışanlar inanılmaz güler yüzlü ve varlığımızdan mutlu idiler, zira Makedonya’da bir garson -eğer iş bulabilirse tabii- ayda ancak 100 euro alıyor… 



Apartmanlar yeni yeni yapılıyor, ah keşke hiç inşa edilmeseler. Modernleşme adı altında yapılan bu tahribat hiç hoşuma gitmiyor. İnsanların kapılarını kilitlemeye dahi gerek duymadığı bu sevimli göl kenarı şehri, yakında bizim şehirlerimizin yaşadığı çirkin dönüşümü yaşayacak maalesef…

Alfabelere olan düşkünlüğümü bilirsiniz. Yeni alfabeler öğrenmeyi çok severim. Taa ortaokuldayken öğrendiğim kiril alfabesinin kullanıldığı bir ülkede bulunmak, bu alfabeyi okuma hızımı inanılmaz arttırdı. Oradan gelen özgüvenle Yunanistan’a geçtiğimde Grek alfabesini de öğrenince sevincim ikiye katlandı!

Çok konuştum, şimdi sizleri Ohrid Gölü’nün fotoğraflarıyla başbaşa bırakıyorum.

This entry was posted in gezi, Makedonya. Bookmark the permalink.

75 Responses to Ohrid’in kızları gölde yüzer

  1. ry says:

    makedonya 'dan ucuza toprak kapatmak lazım.

  2. Param olsa kapatırdım valla, çok güzel yerler. Birkaç sene önce bayağı ucuzmuş ama şimdi yavaş yavaş keşfediliyor ya, fiyatlar artmış.

  3. ry says:

    nüfus az orda. istanbul daha kalabalık. uygun yerler mutlaka çıkar. önemli olan doğru aracıyı kullanabilmek.

  4. Tabii ki az, Makedonya dediğin 3 milyon kişi :)) Money money money yine de.

  5. ry says:

    mevki makam sahibi adamlara biraz para yedir boş devlet arazisini üstüne yaparlar :))oralar emekliliğini geçireceğin sakin yerler. eeee artık emekli olana kadar 3-5 atarsın kenara.annene ver gazı, iyi yatırım olur, babamla gidersiniz falan de ucuzken alsınlar bir kaç gayrimenkul. sen yaşlanınca çok değerlenir.

  6. Vermedim mi gazı sanıyorsun, "bizim yazlık bize yeter" "bu saatten sonra sen alırsın bize artık" vs. deyip durdular. Ben daha mezun olacağım da, işe gireceğim de, para biriktireceğim de, peh!

  7. ry says:

    dimi! aynısını bizimkilerde diyor.eğer kendi işini yapmazsan ve kenardaki paranı iyi değerlendirmezsen zor. zengin bi koca bulursun olur biter. ben de bir hafta on gün jaguarı olan biriyle takılsam bi daire parası kopartırım.

  8. Tam da adamına söylüyorsun bunları :)) Zengin koca beni ne yapsın yahu, onlara daha çok barbieler lazım 🙂 O istese de ben istemem herhalde, onların egoları çok şişkin olur uğraşamam. Bu parasızlıkla bizim evi satar gider Ohrid'e yerleşirim en sonunda :))

  9. ry says:

    sen de haklısın. ben zengin olsam ben de barbi alırım. sonra yatırımımı makedonyaya değil, ukraynaya yaparım.

  10. Cık cık ne ayıp. Makedon kızları da güzel bu arada, dipnot. Köye gittiğimde yanımdan mini etekli, platin sarı saçlı manken gibi bir kız geçince şok oldum :)) Ama hepsi öyle bakımlı falan değil, orada tekstil moda vs çok kısıtlı ve geri.

  11. ry says:

    benim için önemli olan iç güzelliği. kıyafete bakmam ben.benim de modam çok sınırlı. bi siyah satisfucktion, national pornographic t-shirtlerim var, bi kotum var, bi kırmızı conversim var, bi cacharel, bi de damat takımlarım var.

  12. Hımm anladım. Elbisenin içi. Peki :))Senin modan sınırlı değilmiş ki, senin modan yokmuş resmen! 2 t-shirt, 1 pantolon, 1 ayakkabı, 2 takım.. Bir kız bebeğin bile daha çok kıyafeti vardır! Alışverişi sevmem derken, bu kadar sevmeyeceğini düşünmemiştim.

  13. ry says:

    iç güzellik var diyorsun!? makedonya listemde o zaman. seneye yeni yıla ordayım.anime kahramanları gibiyim, sürekli aynı şeyler var üzerimde 🙂 hepsi o kadar değil ama sevdiklerim, genelde giydiklerim onlar. alışverişi o kadar sevmem. nişan alışverişinde, düğün alışverişinde ne halt edicem bilmiyorum. bro 'la abla kardeş bulsak, onu mu göndersem alışverişlere!?

  14. Hahah :)) Amaan, zaten genellikle o alışverişe kızlar gidiyor da, kız arkadaşım da alışverişi sevmez demiştin diye hatırlıyorum. Çok ilginç ya 🙂 Mesela ben de alışveriş delisi bir insan değilim, hani kızlar bayılır ya bir şeyler almaya. Ben moda olan şeyleri falan giymem açıkçası. Fazladan 3*5 kıyafete vereceğim parayı gezmeye harcamak daha cazip geliyor. Yaşama katkı gibi daha çok.

  15. ry says:

    kız arkadaşım da çok sevmez ama alışverişe çıkar. beni tanıdığından önce mağazaları dolaşıyor, buluştuğumuzda beğendiği şeyler hangi mağazalardaysa beni oralara sürüklüyor. benim bro çok sever alışverişi. arkaşıyla kız kardeşi alışverişe çıkacaklarmış, bro da takılmış peşlerine. günün sonunda arkadaşının kız kardeşi "abi bi daha ….la alışverişe çıkmayalım." demiş.gezeyim, giyeyim, yiyeyim, içeyim… bu mudur? keynes boşa mı konuşmuş? keynes 'in para talebi teorisini bilin ama.

  16. Gezeyim derken, nereleri gezdiğimi biliyorsun. Bence bir şeyler görmek, öğrenmek daha önemli. Bunu demek istedim. Yani ekstra 1 t-shirt alacağıma 1 kitap almayı tercih ederim. Gerçi böyle diyorum da, evde benim 3-4 ayrı dolabım var. Kıyafetler anca sığıyor. Ama işte yılların birikimi diyeyim. Öyle pek alışverişe çıkmıyorum ben de. Para teorileri hiç ilgimi çekmiyor, işletme falan boşuna okuyorum valla.Birlikte neden alışveriş yapıyorsunuz ki? Beğenmişken gitsin alsın işte, birlikteyken daha farklı şeyler yapmak daha hoş değil mi. Bence yani.

  17. ry says:

    aslında sen benim bro 'yla çok uyumlu bi çift olursun. o da senin gibi, müze olsun gezeyim, sergi olsun gideyim, tiyatro olsun izleyeyim, o kitabı da alayım… :((birlikteyken daha farklı şeyler yapmak için o alışverişe çıkılacak. mağazalara kol kola girilecek, kıyafetler denenirken "nasıl olmuş" sorusuna "yok yakıştı canım" şeklinde karşılık verilecek. tekrar kol kola mağazadan çıkılacak. ama dediğim gibi anlayışlı, tüm mağazalar yerine bir kaç mağazaya gidiyoruz. hiç alışverişi sevmeyen bir kadın tanımadım zaten.

  18. :)) Evet seni anlayabilmesi güzel bak. Ben hiç sevgilimle alışverişe gitmedim ya. Anca böyle denk gelecek de birlikte bir şeyler alınacak. Yoksa, önceden karar vermiş bile olsam "ay bu çok çirkin oldu" "üstüme yapıştı" "hayır bu da çok bol" şeklinde sitemlerde bulunurum, yanımdaki de intihara meyleder, bro bunlara katlanabilecek mi bakalım :))

  19. ry says:

    yok, muhtemelen "ay bu çok çirkin oldu, üstüne yapıştı, hayır bu da çok bol" şeklinde yanıtlar verecek. şu iki sene bi kıza tutulmasında varsın gezsin kuyruğu yanık it gibi. en verimli yıllarını kıza değil, projemize ayırsın.

  20. ry says:

    kendi işimizi kurucaz. üzerinde çalıştığımız başarı şansı bir fikir. ana hatlarını oluşturduk, zamanlama problemi kaldı sadece.şuan bizim için parayla oynamak kadınla oynamaktan daha cazip geliyor.

  21. Zaten barbie arıyorsan, parayla oynamaya başladıktan hemen sonra onlarla da oynamaya başlarsın zor değil :))

  22. ry says:

    yok. bi kere parayla oynamaya başladıktan sonra barbiler zevk vermiyor. ama yanımda süs olsun bir tane taşırım :))yok ben barbi aramıyorum, beni anlayan, bana katlanabilen, benim ona katlanabileceğim birini arıyordum, buldum.şuan bi hayalim var. kardeşim veya sevgilim yanımda olsun ya da olmasın o hayali gerçekleştirmek için uğraşırım. ve başarırsam yeni hayatımda sadece bu süreçte yanımda olan insanlar yer alır. bi noktada bana sırt çevirenler veya bi noktadan sonra hayatıma girmek isteyenlerin benim için değeri olmaz.senin duvarı da mahvettim. kusura bakma.

  23. Çok şaşkınım. İlk defa itiraz etmeyeceğim, "ben de öyle düşünüyorum" dediğim bir paragraf okuyorum senin tarafından yazılan :)) O kadar şaşırdım ki bir anda bloga erişemedim, düşün, kapandı yani.:)Duvarım mı :)) Ne olacak be ya, kimse yok zaten yorum yazan baksana. İki dakika sohbet ettik fena mı.

  24. ry says:

    körle yatan şaşı kalkarmış. üzüm üzüme baka baka kararır. …burasını hatırlamıyorum… ya huyundan ya suyundan… seni kendime benzettim sonunda :((can sıkıntısı. face e girmiyorum, msn i bıraktım. gtalk arkadaşlarım yarın ya işe ya okula gidicek yatmış canlarım:( iyi hoş konuştuk, zaman öldürdek de konu çok alakasız yerlere gitmiş. blogunda sırf havadan sudan konuşulan bi sayfa aç bence 🙂

  25. Chatbox falan açıyorlar, yakında ben de açayım bir tane :)) Ben de okula gidicem yarın ya. Yatıyorum hatta şimdi. Bu yorumun üstüne bu cümle hiç hoş olmadı ama ne yapayım :))Benim de içimden gelmiyor bu aralar ya. Yorum yapasım bile yok millete yani, o derece. Kaç gündür yazmamışım zaten. Ne oldu bana anlamadım.

  26. Hadi gözün aydın balım, hikayeler ve fotolar için çok tşkler canım. Alfabelere olan düşkünlüğüne dair bir yazın var mı canım yoksa yaz beklerim sevgiler.

  27. Ben teşekkür ederim Eda ablacım 🙂 Yazı olarak yazmadım da yorumlarda falan anlatmıştım diye hatırlıyorum. Yazarım ama fırsat bulunca. Sevgiler 🙂

  28. Fran bayıldım Ohrid'e bi ara kesin gideceğim ajandama yazdım:D Keşke hiç bozulmasa böyle kalsa apartmanlar şehrin güzelliği bozuyor malesef…Öyle bi yerde yaşayabilirim ben ya minik bahçeli bi ev , bahçede kediler mis gibi olur:D

  29. İnanırsak bence de git, gerçekten çok hoş. Gölün diğer kıyılarındaki fotoğrafları görünce asıl o zaman bayılacaksın :)) Ama ben ancak yaşlanınca yaşarım orada. Sosyal aktivite çok az 🙂 Senin karamel göle kaçmasın sonra :))

  30. Hoşbulduk burkanol, ben de yazmayı özlemişim ama tembellik başa bela işte ne yaparsın :))

  31. hmm beni sıkıntı basar o zaman o kadar sakin duramam:D karamel gölden balık tutar ya:)

  32. Hihi 🙂 Bak sen atölyeyi aç, ben de artık rüzgar beni nereye savurursa orada çalışayım :)) Emekli olur birlikte gideriz Ohrid'e hehe.

  33. yazın gideriz francım madem öyle:) değişik bi hava alırız:)

  34. Ah bak o olur 🙂 Tavernalara gideriz, çok eğlenceli yerler var ama az sayıda işte ne yaparsın 🙂 Azıcık kilitsiz evlerde oturmanın, oksijen solumanın keyfini çıkarırız 🙂

  35. vur patlasın çal oynasın:) kilitsiz ev ya hayal gibi geliyor:)

  36. Di mi 🙂 Ev, araba. Gece 12de annem çantasını sokakta unutmuş. O gösterdiğim cafenin dışında bir sandalyede duruyor. 3 saat sonra mı ne hatırladı, yataktan fırladı koştu gitti çanta aynen duruyor! Sonra İstanbul'a döndük, eve dönmeden önce babamı beklerken biz arkamız dönükken 1 valizimiz alınmış :))

  37. Ahahah aradaki 1500 farkı bulun:D Orada yaşamaya alışan İstanbul'da barınamaz:)

  38. Evett, zaten otogardan indiği anda çaldırır bir şeylerini, kötü yola düşer falan hihi :)) Mesela Türklerin olduğu bir yere gittik, hepsi akrabalarının ismini söylüyor İstanbul'daki, tanıyor musun falan diyorlar. Amca nasıl tanıyayım 20 milyon kişiyiz diyorum, 20 milyon nasıl oluyor falan diyor. Makedonya'nın tamamı 3 milyon, düşünsene onlar için inanılmaz bir sayı 🙂

  39. şirin bir yermiş cidden ya. ben alfabe olayına takıldım yalnız. nasıl bu kadar kısa sürede çözebiliyorsun ya? 😀

  40. Grek alfabesi zaten fizikte matematikte kullandığımız simgelerden oluştuğu için çok zorlanmadım, yoksa Göktürk alfabesi üzerinde falan bayağı çalışmıştım gerçekten 🙂 Şirin evet pek şirin.

  41. ry says:

    ailesi makedonya göçmeni bi arkadaş buldum aralıkta gidiyoruz. dil sorun sadece, onu da biraz ingilizce, biraz dolarca halledicez.

  42. Orada çok fazla Türk var, İngilizce de anlıyor çoğu kişi zaten dil sorun olmaz. Dolar da varsa nema problema :)) Gidince hemen paranızı denar'a çevirmeniz gerek. Büyük yerler hariç euro geçmiyor. Anlatmıştım nasıl ortada kaldığımızı 🙂

  43. ry says:

    sen de burda güzel anlatmışsın ama arkadaş daha bi güzel anlattı. izin ve para durumuna durumuna göre bulgaristandan bi çıkıcaz hollandaya kadar. rotamız belli.

  44. Hadi bakalım. Benim de kafamda bir seyahat daha var ama, belirsiz. Başınıza bir iş gelmesin de 🙂

  45. ry says:

    olası tehlikeli durumları da analiz ettim. içki içmediğim sürece sorun yok.bize takıl diyicem ama ayak uyduramazsın bize. bir de biz lüks arayan insanlar değiliz. kalacağımız yerlerde bi yatak bi sıcak su olsun yeter.

  46. Ben de lüks arayan bir insan değilim de, şimdi babama gitsem desem ki "babacığım para verir misin, ben birkaç haftalığına hollandaya kadar gidip gelicem 2 erkekle" neler olur bilemiyorum :)) Makedonya için konuşayım, Üsküp hariç öyle pek dolandırıcılık falan yok. Üsküp kötüydü, tinerciler falan saldırdı. Yunanistan, eh işte. Bosna-Hersek ve Sırbistan'ı önümüzdeki ay görüciim, bilemiyorum. Daha da ötesine gitmedim zaten 🙂

  47. ry says:

    ben de bizimkilerden para istesem "ben arkadaşla hollandaya kadar gidiyorum" desem babam; hollanda da ne işin var, rusya ya git der. annem "aman yavrum yollarda dikkatli ol, aman yavrum her önüne gelenle yatma hastalık kaparsın, aman yavrum herşeyi yeme zehirlenirsin." o yüzden şimdiden para biriktirmeye başladım.bizim hırsız, tinerci korkumuz yok. karşımıza çıkarlarsa ek gelir sağlamış oluruz da yabancı polisler biraz şeymiş… rüşveti seviyorlarmış. yunanistan, bosna, sırbistan bizim durakta yok zaten oralara gitmeyi istemiyorum. bulgaristan, makedonya, macaristan, çek cumhuriyeti, hollanda, istanbul. ayarlayabilirsek yeni yıla çek cumhuriyetinde iki şarışın kızla beraber girmek istiyorum.

  48. Of ya, sevgilin var ama neler düşünüyorsun. Bir de o kadar iyi şeyler söylüyorsun kız için, ne kadar ayıp.Evet rüşveti seviyorlar, bir de Makedon polisler Türklerden nefret ediyorlar. Ben para biriktirsem de o zamana kadar o kadar para birikmez 😦 Fakirliğin gözü kör olsun!

  49. ry says:

    ben oraya gizli gitmiycem ona da söyledim böyle bi gezi planımız olduğunuz. ben de geleyim dedi. erkek erkeğe bi yolculuk olacak sen sıkılırsın, hem sen gelirsen arkadaş rahatsız olur dedim. seninle başka zaman dedim. o başka bu başka. ilerde anlatacak bi hikayem olsun. yeni yıla çek cumhuriyetinde bomba gibi iki sarışın kızla girdim, bütün senem öyle geçti falan. eğer biriyle evlenmişsem eşim kafama vurur, benden önce mi sonra mı der. ben de önce derim. hayata zevk katan şeyler bunlar. hem çek cumhuriyetini beğenirsek hollandayı iptal edip çek cumhuriyetinde daha fazla da kalabiliriz.işte ondan korkuyoruz biz. biz kendimizi koruruz, ahaa bunlar türk al bunları içeri. geceyi kızların sıcak kucakları yerine soğuk nezarethanede geçir. nasıl birikmiyor yaaa? ailenin yanında kalmıyor musun sen? ailesinin yanında kalıp para biriktiremeyen kişi para biriktirmeyi istemeyen kişidir.

  50. İyi de gezi planını biliyor, "bomba gibi kızlar"ı bilmiyor ki. Yani belki biliyordur, şimdi olayı bilmeden yorum yapmayayım da, ne kadar rahat bir kız olsa da saçını başını yolar yani :))O kötü olur işte, cidden ben de korkuyorum, dikkatli olmak lazım.Birikiyor da, miktar önemli. Öyle 200-300 tl'yle avrupa yarılanmaz ki. Tam biriktirdim şimdi mesela bu bosna işi çıktı oraya gidecek tüm paralar, hep böyle oluyor ne yapayım 🙂

  51. ry says:

    bomba gibi kızları bilmiyor ama sen gelme dediğime göre anlamıştır. bide anı olsun diye kızlarla resim çektirmezsek kazasız belasız yırttık.her ay 100 lira atsan kenara 10 ayda 1000 lira eder, biraz aileden istersin 1000$ yaparsın onu. sonuçta biz 5 ülke gezicez. gideceğimiz yerlerde alkol, yemek ucuz. kalacağımız yerler de dediğim gibi lüks olmayacak. bi disco, bara girerken para harcarız o. bi de dönüşte uçak bileti koyar adama.

  52. Cık cık seni de kız arkadaşını da kınadım. Hay allahım bana ne oluyorsa, bıdı bıdı konuşup duruyorum, pardon :)Ayda 100 tl kenara ayırmak mı 🙂 Pek fazla para aldığımı söyleyemeyeceğim, kitap vs. harcamalarımı da kendim yaptığım için kalmıyor o kadar para yani. Öf çalışmam lazım ya, yine hatırlattın bunu bana 🙂

  53. ry says:

    suçu birine atıcaksan bana at, kızın bi suçu yok. bazen çok ikna edici olabiliyorum.bizim öncelikli amacımız kızlarla eğlenelim, günümüzü gün edelim değil. biz eğlenceli hikayelerimiz olsun istiyoruz. burda yaşadığım eğlenceli bi hikayeyi anlatamıyorum çünkü ucu bi başkasına dokunuyor. orda yaşadıklarımızı rahat rahat anlatabilicez. utanmadan kızlarla da sabahladık, nezarettede kaldık, leş gibi otel odalarında uyuduk diyebilicez. rezil olacak biri varsa sadece biz olucaz.kızlar bu işin artısı olacak. oraya biz kız avına gitmiyoruz. geceleri takılırken kızlarla tanışırsın, ordayken arkadaşlık edersin, mail adresini telefon numarasını alırsın. yeri gelir yine gittiğinde seni misafir ederler, sen onları türkiyeye davet edersin. hemen kötüye yormayın.çalışmak bahane ya. ben üniversitedeyken kitap paraları hariç evden hiç para almadım. harcamalarımı da hep kendi cebimden yaptım. kenara para bile koydum ve düzenli bi işte çalışmadım.

  54. Kendi cebine para nereden geliyordu peki? Part-time iş mi yani? Sonuç olarak bir yerlerde çalışmak gerekiyor. Bir de Bursa-İstanbul olayı var. Doğru hatırlıyorsam Bursa'Da okumuştun değil mi?Ya orası öyle. Amaç kız falan değil diyorsan zaten sorun değil. Bakma bana, işin eğlencesindeyim ben, ne yaparsan yap beni ilgilendirmez tabii ki 🙂 Ben de öyle düşünüyorum, bir daha ne zaman 19-20 olacağım ki sanki. Ne yaptım yaptım yani.

  55. ry says:

    biz bursa da yaşıyoruz zaten. bro istanbul da okuyor. ara ara onun yanına kaçamağa gidiyorum. yok part time işte de çalışmadım. sedo-adsense tık grubu vardı, ordan kazandım. web sayfaları yapıp satan bi arkadaşım vardı hem okul hem işler yoğun olduğunda ona temel sayfa yapılarını ayarlayıp gönderiyordum, ordan kazandım. bi dönem üzerine kendi karımızı koyup domain sattık okulda. dönem dönem sponsorlarım oldu; yeriz, içeriz, eğleniriz bana hesap ödetmezler. babannem, anneannem gördü maaş zamanlarında. öyle yani. ben de gelen paranın tamamını harcamadım. yol, yemek, cafe gibi zorunlu giderleri; kitap, sinema gibi sosyal giderleri ayırdım kalan parayı kenara koydum, miktarı az demedim değerlendirdim. yaptığım yatırımlar da iyi kazandırdı. öyle yani… şimdi annem "keşke zamanında para kazanmasaydın şimdi iş beğenmiyorsun" diyor.iyi o zaman. işin ucunda kızlar olmasa hiç bi kuvvet beni oralara götüremez. sırf sarışın, seksi ve kolay kızlar için gidiyorum.bence şimdi bir şey yapma. kendi ayakların üstünde durmaya başlayıp hareketlerinin sonuçlarını kabul edebildiğin zaman başla. sonra sonun kargayla tilki hikayesi gibi olur.

  56. Tamam işte, sonuçta bir yerlerden gelen bir para varmış, onlar da serbest çalışmak sayılır:p Benim öyle bir durumum yok, tek kaynak babam 🙂 O yüzden bir şekilde çalışmam gerekiyor. Hahah peki ry, sırf bunu söyletmek için yazmıştım o cümleyi kehkeh.Bir şey yapmaktan kastım gezmek tozmak, öyle uçuk bir hayatım yok biliyorsun 🙂 Öğrenmeyi çok seviyorum, cidden. Yolculuklar en güzel öğrenme yolu. Standart bi öğrenmeden bahsetmiyorum, kendini ve etrafını öğrenmek için. Ben yatıyorum ry, konuşuruz yine sonra 🙂 İyi geceler.

  57. ry says:

    anladım. öğrenmeyi ben de severim ama daha çok kitaplardan. bence insan kendisini ve çevresini düşünerek öğrenir. kitaplar düşünceyi daha hızlı geliştirir. düşünce de algıyı güçlendirir. karmaşık biraz.

  58. Ben bulunduğum ortamdan uzaklaştığımda daha net düşünebiliyorum, şey gibi, daha objektif oluyorum sanki. Ne bileyim. Kitaplardan öğrendiklerimi yollarda yorumluyorum gibi bir şey oluyor. Demek istediğim şeyi anlatamadım ya.

  59. ry says:

    yok anladım senin ne demek istediğini. aradığın şeyi kitaplarda öğreniyorsun, yaşayarak da deneyimliyorsun.ama benim ilgi duyduğum şeyler pek yaşanacak türde değil. sadece üzerine düşünülebilir ve kendi düşüncemi mükemmelleştirmek için o alan üstüne yazılmış bütün kitapları okuyup yorumlamam lazım. eksikleri ve tutarsızlıkları görmem gerek.

  60. Evet öğreniyorum ama deneyimlemiyorum aslında. Koşullar farklıyken daha farklı açılardan bakabiliyorum, tekrar düşündüğüm konularla ilgili değişik şeyler canlanıyor aklımda. Farklı bir şehirdeyken farklı bir insanmış gibi hissediyorum 🙂 Mükemmeliyetçisin sen demek ki.

  61. ry says:

    yok mükemmeliyetçi değilim. kadın olsun nefes alsın yeter. şaka bi yana gerçekten mükemmeliyetçi değilim. sadece o an elimde olan şeyleri en iyi şekilde değerlendiririm.şimdi üzerinde durduğum şey için durum başka. hem soyut hem dini de içerdiğinden biri benim düşünceme ters bi örnek verdiğinde ya da bi karşı zıt bir düşünce ileri sürdüğünde ona yanıt verebilmem lazım. onun için de çok fazla şey bilmeliyim.

  62. Anladım. Çoğu kişi bu tarz konularda birkaç kitap okumayı yeterli görür, o yüzden söyledim. Tabii ki senin yaptığın daha mantıklı 🙂 Öyle olması gerekir daha doğrusu, mantıklıdan ziyade. Sanırım kastettiğin şeyi anladım.

  63. ry says:

    anlamasan da sorun olmaz bazen bro bile anlamıyor beni.4 bayanın oturduğu masada 10 dakika gerçek kavramı üzerinde konuştum, sadece biri ne demek istediğimi anladı. şimdi de onunla çıkıyorum zaten 🙂

  64. Hahah, bak bu güzeldi 🙂 Bazen yorumu yayınlıyorum, cevap yazmak istediğimde açılmıyor. Bazense yorumu yazıyorum, yayınlayacağım zaman "erişime engellidir" yazısı çıkıyor. O yüzden öyle 2 saat sonra cevap gelirse anla ki digiturkten kaynaklanıyor 🙂

  65. ry says:

    önce alice 'e torpil, şimdi digitürk 'e suç…ben hem dizi izliyorum, hem kod yazıyorum, hem gtalk' da kız arkadaşımla konuşuyorum, hem size laf yetiştiriyorum; üstüne boş zamanım kalıyor.

  66. Ne alakası var, ben de şuanda organik kimya raporu yazıyorum, bir yandan babama laf yetiştiriyorum, bir yandan msn'de arkadaşlarımla konuşuyorum. Yorum gelince gördüğüm anda yayınlayıp cevaplıyorum 🙂 Alice'e torpil geçmedim ki, cidden bence daha güzel.

  67. ry says:

    uygun bir ücret karşılığında organik kimya ödevleriniz yapılır. bölümle ilgili tüm ödevleriniz yapılır. hem de yüksek lisans öğrencileri tarafından.valla bizimkileri oturttum habertürk 'ün karşısına, misss.alice nasıl daha güzel olur ya!? bence alice i kendine rakip görmüyorsun, o yüzden alice diyorsun!?

  68. Kikir kikir, ödev ve raporlarla asistanlar ilgileniyor; %90ı da odadan arkadaşım olduğu için sorun olmuyor pek. Ama yine de aklımda bulunsun hehe.Ya benim babama sökmüyor işte 🙂 Normalde o salonda oturur, annem odasında, ben odamda. Ama zırt pırt yanıma gelip bir şeyler anlatıyor. Meyve servisi, çay servisi, oydu buydu derken hep yanımda.Neden ki, fizik yapıları aynı tamamen! Sadece yüzleri farklı. Kıyafet yüzünden öyle görüyorsun bence sen 🙂

  69. ry says:

    ohhh. asistanları bağla, sonra okul okudum de. bizim zamanımızda hocaları bağlamak gerekiyordu. seçmeli ders hocasına sırf sabahları kapıyı açıp "hocam bu hafta yine çok şıksınız, hocam bugün yine göz kamaştırıyorsunuz" dedim diye cc gelebilecek notumu ba getirdiğimi biliyor musun? nasıl aynı yaaaaaaaa! neyse tamam seni alice 'ci olarak yazdım. ama büyüyünce sen de yanlış yaptığının farkına varacaksın.

  70. Yok canım ne alakası var. Asistanların yaptığı şey nota çok etki etmiyor, sadece göze batmamanı sağlıyor ki ben hiçbirinden bu zamana kadar bir şey istemedim, "zor geliyor" dediğim anda bile çıkartıp verdi hepsi, not bile istemedim bugüne kadar :)Hiç beceremem ya öyle yağ çekmeleri falan 🙂 Bak kardeşim çok güzel yapıyor o işi, eğer sevmediği bir dersse direk hocaya yağ çekiyor, hemen notu yükseliyor :))Vallahi bence aynı vücutları, ciddiyim. Sadece kıyafet farklı olduğu için sen diğerini daha seksi algılıyorsun bence 🙂 Yüzleri farklı birazcık ki bence Alice yüz konusunda da fark atar :))

  71. ry says:

    sevdim kardeşini, gelecek vaadeden biri.biraz da bizimle takılsın, görse abileri birşeyler öğrensin.ben alice 'e baktığımda gördüğüm şey bi çocuk.bu yaştan sonra da çoluk çocukla uğraşacak halim yok. türkiye 'ye bi hüseyin üzmez yeter.

  72. Yaa tabi kardeşimi de yoldan çıkar, hollandalara götür! Kıyafetini çıkardığında ikisi eşit. Off neyse ya bana ne Alice'ten kraliçeden, ben şurda 15 dersin vizesiyle nasıl boğuşacağımı düşünüyorum ry ya 🙂

  73. ry says:

    hala okula giden var yaaaaa :)benim hiç 15 derslik vize dönemim olmadı 😦 olmadı.

  74. Tabii, sen mezun oldun ya çıktı aklından hepsi hıh. Benim de olmasaydı iyiydi ama artık kaderde varsa üzülmek..

Leave a reply to francesca mckennitt Cancel reply