Her yerde şehit haberlerini okuyoruz. Acıklı cenaze sahneleri, standart replikler.
Elimizde çözüm olmadıkça sızlanmak neye yarar? “Kanayan yaramız” demek yetmiyor, tampon gerekiyor.
Mutlu Tönbekici’nin yazısını okudum. Bir de siz okuyun, devamı o yazıyla ilgili çünkü.
Çevremizi kirletiyoruz. Tarihi eserlerimizi yakıp yıkıp, kumla gömüp yok ediyoruz. Yalancılara oy veriyoruz. Ama şehitler haberleri gelince: her şey vatan için. Sanal ortamda hep görürsünüz, erkeklerin çoğu vatan için ölebileceğini söyler.
Yaşamak yerine neden ölmeyi seçiyoruz ki?
Bir ülkeyi sevmenin tek yolu nidalarla savaşa mı gitmektir? İlla ki operasyonlar toplar tüfekler mi gerekli? Var olan toprakları korumadıktan sonra, bu çığlıkların ne anlamı var?
Keşke sınırlar hiç olmasa.
addictiveistanbul 
biz bize yetiyoruz, dusmana ne gerek . icimiz cok buruk, oysa ne guzel bir ulkemiz var, ne sanli bir bayragimiz var, ne zengin tarihimiz var ..icim bu konu hakkinda cok buruk. seneye tr'de edu de ders verecektim; sogdum ..
"zor olan kahramanca ölmek değil kahramanca yaşamaktır."doğru tespit 🙂
Lo-la; özlüyorsun biliyorum da.. Bilmiyorum, ben olsam dönmezdim.
heamoglobin; bence de öyle. Hayır yani, toprak için savaşıp sonra korumamak çok saçma geliyor bana.
sanirim oyle olacak franberry ..
:)Gezmeye gel arada.
gelcem o ayrida, izmir listeden silindi o asikar : )yurdum guzel ve buyuk, bulunur bir yer elbette : )
Tabii.İzmir neden silindi?
ilk etapta is icin gidecektim, beni pek ceken bir sehir degildi ondan .. insani bana soguk geliyor ..(istisnalar vardir elbetet .. 🙂
Allah allah, genellikle sıcakkanlı olur İzmirliler ama, bilemedim 🙂
benden kaynaklanmis da olabilir ve cevremdeki izmirlilerden .. bilmem, bana denk gelmistir demek : )
Çok haklısın fran…İnan duygularımı daha iyi anlatamazdın..
BDP siyasi menavralarla çığırtkanlık serüvenin de, şehit tepkilerine: "ölülerin kanlarıyle yapılan siyaset, kafatası milliyetciliğidir" nidalarıyle dünya komuoyunu mesajlıyor.. Ama!?!?!? Mehmet Altan'ın deyişiyle: "TC siyasi idarenin TBMM çoğunluk vekilleri TSK mesublarına hükümetin uyguladıkları (ya sev ya kodese) taktiği" nin benzerini, BDP milletvekilleri oylarını aldığı pkk sempanizantlarına "vahşet durmalı" söylemini açıklama cesaretini gösteremiyor:)
:)Soruna ciddi bir çare aramaktansa tetikliyorlar, hepsi bu. İşlerine geliyor.
o kadar canım sıkılıyor ki…
Hangimizi sıkmıyor ki?
ne zaman insan olduğumuzu anlayacağız cidden merak ediyorum.
Bilmiyorum, bu olaylar hiç hoşuma gitmiyor inanırsak. Kutsallığı topraklarda, sularda, dağlarda aramaya gerek yok. Savaşın her türlüsüne karşıyım.
Ne için diye sormak istiyorum bağıra bağıra.hiç bir savaş barış getirmemiştir ama barışı hala savaşlarda arıyoruz.bu kadar acı boş yere çekiliyor.
Barışı savaşlarda arıyoruz, bak bu doğru. Güzel laf ettin inanırsak 🙂
dertlendim fran ondandır:)
İnsan ne diyeceğini bilemiyo bazen, artık analar babalar çocuklarını askere göndermek istemiyor korkudan, yıllarca yetiştirdikleri, herşeyden sakındıkları evlatları, şehit düşüyor.. Herkes mutsuz herkes umutsuz..
keşke…
Kaçıncı yüzyıldayız haberi olan var mı ? Bu soruyu "bugün ayın kaçı?" sorusu gibi soruyorum. "Bugün günlerden ne " gibi. Kaçıncı yüzyıldayız. İnsanlık bunu soruyor olmalı bence. çünkü bir süredir bitkin ve yorgundu. Uyuyordu. Uyandı ve günleri karıştırır gibi soruyor bize; kaçıncı yüzyıldayız?.
Her cumlesine katiliyorum. Uzuluyorum ama artik hic bir seyin degisecegine de inanmiyorum malesef :(Gercekten standart replikler. Hayat devam ediyor, ama olenlerin aileleri bu aciyla gercekten bir omur yasayacak.
Çok güzel bir yazı olmuş katılıyorum..
Ah sınırları koyan insanlık…sınırlar olsun ama beyinlerimizin sınırları olmasın..:))al işte bir crazy saçmalığı işte..ne demekse..
inanırsak derdin geçmiştir artık 🙂
Sylvie; Bülent Ersoy bu gerçeği söyledi diye topa tutuldu ama bence haklı. Yerlerinde olsam ben de göndermek istemem, çünkü olan onlara oluyor.
mergiz; keşke.
Kısaca fd; evet ben de o soruyu soruyorum hep. Uyanmak lazım.
Lulu; kesinlikle, şehit ailelerinden başka anımsayan olmuyhor. Aslında bizim de yapabileceğimiz pek bir şey yok, burada görev devlete düşüyor.
Özlem; teşekkür ettim:)
rosemary; neden öyle diyorsun gayet güzel demişsin. Deme öyle 🙂
ah işte fran, en sevdiğim yönün.evet sınırlar olmasa.düşüm.:)
Düşümüz evet. Ama baksana, belki de bir gün olacak. Eskisi kadar katı değil sınırlar di mi 🙂