Japonya hakkında, konuk yazar G.

G. günlerdir Japonya’daki olaylarla ilgili hiçbir haberi kaçırmadan izliyor, yardım malzemeleri hazırlayıp nereden ulaştıracağını öğrenmeye çalışıyor. Son zamanlarda aklından çıkmayan bu konu için güzel ve upuzun bir yazı yazmış ve yayınlayıp yayınlayamayacağımı sordu. Hemen kabul ettim tabii ki. Yazı biraz uzun olduğu için iki parçaya bölüp yayınlayacağım.


“Öncelikle arkadaşıma, böyle bir yazı yazdığımda blogunda paylaşıp paylaşamayacağını sorduğumda, detaylarını bilmeden bile hemen kabul ettiği için teşekkür ediyorum.

Böyle bir yazı FranMc yazısı olmadığı için birçoğunuz hiç bakmadan geçeceksiniz belki de ama, benim için önemli olan bir yerlerde bunu okuyup da dikkate alacak insanların bulunmasıdır.

11 Mart 2011 günü Japonya’da meydana gelen depremle birlikte gelen tsunami, Japonya’yı çok zor duruma sokmuştur. Hatta, depremin herhangi bir yıkıcı etkisi olmazken, özellikle tsunami, Japonya’yı ölümcül bir şekilde etkilemiştir.

Bu olaydan yola çıkarak söylemek istediğim iki şey var. Birincisi, biraz duygusala kaçsa da, bu felaketin ardından gerçekten de yapılabilecek şeylerle ilgili; ikincisi, tamamen bazı insanların televizyonlarda çıkıp söyledikleri sözlere yönelik düşüncelerim olacaktır.

Birinciyle başlamak gerekirse, ilk söylemek istediğim ve dikkatimi en çok çeken kısımdır. Japonya’da böyle bir felaket olduktan sonra, birçok ülke yardım çalışmalarında bulundu, hazırlıklar yaptı, kimi ülkeler bizzat yardım yolladı, kimi ülkeler de hiç umursamadı. Burada yardım yollamayanların ya da yollayanların, nasıl ve ne şekilde bu durumda olduklarını yargılamak bana düşmez. Ancak kendi ülkem adına, 5 kişilik bir ekibin, hatta bir tanesinin gazeteci olduğu bir “yardım” ekibinin(!), Japonya’ya yollanması beni şaşırttı. Daha önceki yıllarda da meydana gelen felaketlerde hangi ülke olursa olsun yardım ettik. Gemilerle, uçaklarla, yardım ekipleriyle birçok ihtiyaç malzemesi gönderildi. Şimdi Japonya’da, 8.9’luk bir depremin ardından, tsunami birçok insanın kaybolmasına, ölmesine neden oldu. Üstelik, Japonya yaralarını öncelikle kendi sarmaya çalışıyor. Bir de bunun üzerine nükleer santralle uğraşıyorlar. Nükleer santral yapılması ne derece doğru, bunun tartışılması çok ayrı bir olay ancak bu bir doğa olayı olduğu için kimse buna karşı koyamaz, ancak elle tutulur bir yardım da mı edilmez? Türkiye’de, bir televizyon programında 2 saniyelik bir telefon konuşması ardından 100.000 TL, 50.000 TL gibi yüksek sayılarda, kendi adına da reklam olsun diye yardımda bulunan insanlar, reklam olmadan yardım yapmazlar mı? Muhtaç insanların televizyonda mı olması gerekiyor ki siz yardım edesiniz? Şimdi belki de okurken, “sen de iyice saçmaladın” diyorsunuz, ancak dünyada, politika yüzünden olsun, sosyal gruplar ya da “hükmediciler” yüzünden olsun, zaten dengeler çok fazla değişmiş. Konu insanlık olduğunda bile bu kadar katı yürekli olmanın kimseye yararı olmaz. Kendi ülkenizdeki bir depremde nasıl insanlar öldü diye üzülüyorsanız, oradakiler de insan… Belki yeterince çarpıcı olamadım ama bunu herkesin bir durup düşünmesi kanaatindeyim.

“Sen ne gördün de Japonya’ya üzüldün” diyorsunuz belki de, ben görmedim; ama okuyorum öğreniyorum, elimden bir şey geldiğince yapıyorum. Sadece günümüzde böyle bir olay olduğundan değil, ne zaman böyle bir felaket olsa, eskileri karıştırıp o zamanlarda da neler yapılmış, nasıl olmuş en azından öğrenmeye çalışıyorum. Amacım kimseye insanlık dersi vermek değil, duygularımı dile getirdiğimde az da olsa, birkaç insanın bakış açısını değiştirebilmek. Ben şu ana kadar felaket sayılabilecek hiçbir şey yaşamadım. Felaket yaşamış insanların ne çektiğini anlamam çok zor diye düşünülse de, onların acılarını anlamaya çalıştım, kendimi onların yerine koymaya çalıştım. “Bana ne canım, taaa orda ne olduysa ben ne yapayım?” demekle içiniz rahat etmemeli. Okuyabiliriz, anlatabiliriz, birazcık olsun anlamaya çalışabiliriz.”

Devamı yarına.
This entry was posted in gündem. Bookmark the permalink.

22 Responses to Japonya hakkında, konuk yazar G.

  1. Türkiye'den yardım gitmeyişinin bana göre tek sebebi var. Japonya'nın müslüman bi ülke olmayışı. Eğer müslüman bi ülke olsaydı şimdiye kadar milyonlarca dolar toplanmış, tonlarca gıda ve ilaç çoktan yola çıkmıştı bile… Ülkemizde daha zor durumda olan insanların oluşu ve bu şekilde yardım organizasyonlarının yapılmayışı çok ayrı bi konu onu hiç açmayalım. Nükleer enerji konusuna çoğu insan karşı çıkıyo ama enerji kaynakları yavaş yavaş tükeniyo.. Yanlış bilmiyosam Dünya üzerinde 300'den fazla santral var ve bunların 104 tanesi Amerika'da.. Japonya'daki patlayan santraller de en eski santrallerden.. Türkiye'ye yapılması planlanan santralin son teknolojiyle dünyada ki en iyi santral olması bekleniyor..

  2. Profösör says:

    Hepimiz insanlık ailesinin birer üyesiyiz. Hatta varlıklar aleminin de diyebiliriz. Dünyanın bir ucundaki bir acıyı yüreğimizde hissetmeliyiz..

  3. uysalanne says:

    her kelimesine katılıyorum. Aman boş ver diyen o kadar çok insan var ki:( Felaket görmek gerekmiyor anlamak için japon'ları. insanların gözlerindeki acıyı görünce vicdanı olan her insan üzülür. en çok üzüldüğüm reaktörün yaydığı radyasyona maruz kalan insanların ileride yaşayacakları hastalıklar:(

  4. Leah says:

    Arkadaşın çok güzel yazmış, çok iyi noktalara değinmiş. Yaşanılan büyük bir felaket var ortada. İnsan olan herkesin içinin cız etmesi doğal. Ama bana göre şöyle de bir şey var, humanist duygularımın yanısıra benim bazen milliyetçilik duygularım kabarıyor böyle olaylarda. Ya bizim ülkemizde de biçare, açta, açıkta, tecavüze uğramış binlerce, onbinlerce insan var. Biz eğer kendi ülkemizin insanına yardım edemiyorsak bence eksik çoook şeyimiz var. Biraz politik, biraz siyasi, biraz ekonomik, biraz ondan, biraz da bundan sebeplerle yapılıyor bu yardımlar, yapılsın yapılmasın değil ama Türk insanı da göz ardı edilmesin. Bi İbrahim Tatlıses kadar değer görsün bu ülkede.

  5. huyumkurusun says:

    Çok güzel ve anlamlı bu yazı için hem francesaya hemde yazan arkadaşa teşekkür ederim.Japonya güçlü bir ülke olduğundan yardıma ihtiyacı olabileceği düşünülemedi herhalde yada düşünülmek istenmedi bilemiyorum ama yardım etmeli düşünmeli o insanların da öncelikle insan olduğu unutulmamalı acı her nerde yaşanırsa yaşansın acıdır.İnsan nerede yaşarsa yaşasın insandır.Allah yardımcıları olsun ve umarım Türkiye bu konuda Japonyayı desteksiz bırakmaz.

  6. Bir ince ses; Evet bence de en büyük sebep müslüman olmamaları ve acınası bir durum. Dediğin gibi Türkiye içinde de pek çok yardıma muhtaç insan var ve bunlar ancak reklam söz konusuysa göz önüne alınıyor..Nükleer santrale ne olursa olsun karşıyım. Japonya'daki santral de yapıldığı zaman "en son teknoloji" ve "kesinlikle zararsız" idi ama şuan dünya çapında bir felaketle karşı karşıyayız. Enerji ihtiyacımızı karşılamanın tek yolu nükleer değil, bugün Türkiye'de atık yağlardan dahi elektrik üreten santraller var ama dikkate alınmıyor bile. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, bunları zaten saymıyorum. Otoyollardaki arabaların yarattığı sürtünme kuvvetinden elektik üretimi sağlayan projeler vs. var ama hiçbiri önemsenmiyor.

  7. Profesör; evet katılıyorum buna ve böyle büyük bir felaket, bir insanın vurulmasından daha çok önem taşımıyor ülkemizde maalesef.

  8. uysalanne; evet en kötüsü de o oldu. Ölen insanların arkasından üzülmekten başka yapılabilecek bir şey yok onlar için ama sağ kalanlar da kötü durumda şuanda. Ve kimbilir kaç nesil sürecek bu, bilinmez.

  9. Leah; Elbette öyle, Türkiye'de de yardım bekleyen bir sürü insan var ama orada öyle bir durum var ki, yiyecek stokları bitmiş, su kalmamış ve kimse yardım götürmüyor. Türkiye'de x yardım etmez y eder belki diye düşünebiliriz ama onların başka seçeneği yok ve üstelik şuanda dünya Libya'ya, Türkiye İbrahim Tatlıses'e odaklanmış durumda! Türkiye'de kendi vatandaşları için, dediğim gibi, eğer reklam yapamıyorlarsa yardım etmeyi umursamıyorlar bile..

  10. huyumkurusun; Şuanda Japonya güçlü bir ülke değil ki.. Doğal ve yapay kaynakları kaybolmuş, binlerce vatandaşı ölmüş, kalanlar da büyük ihtimalle ya açlıktan ya da uzun vadede radyasyondan ölecek insanlar. Dediğin insan nerede olursa olsun insandır, ama biz burada daha çok insan müslümansa insandır kıstasını kullanıyoruz ülke olarak.

  11. 99da Japonyanin yaptigi yardimi unutmamak lazim, yakuzalar ulkelerine tirlarla ve siginaklarla yardim ediyorlar. Umarim Turkiyenin basindaki insanlarin mantikli aciklamasi vardir ki bence mantikla ilgili problemleri olmasindan supheleniyorum bkz.mersin nukleer santral

  12. O konuda benim de ciddi şüphelerim var evet 🙂 Bence yaptıkları çok ayıp ama işte siyaset ayıp falan dinlemiyor 🙂

  13. huyumkurusun says:

    Evet katılıyorum müzlümanlık kıstas alınıyor haklısın.

  14. Bence de. Huyum senin bloguna girebiliyorum ama yorum yapamıyorum hiçbir zaman. Yorum bölümü açılmıyor 😦

  15. bence paylaşarak çok iyi yapmışssın keşke elimizden bişi gelsede yapabilsek hani yardım edebilcek insan var edemeyen var.

  16. Japonya'ya yardım gitmemesinin nedeni müslüman olmaları olabilir mi gerçekten. Eğer neden buysa İslam'ın kendi felsefesine ters bir durum. Elbette insanlık adına, ihtiyacı olana yardım göndermek çok güzel birşey. Tabi yardım edebilecek kadar güçlüysen. Japonya'nın şu an içinde bulunduğu durumu biz yaşasaydık ne hale gelirdik düşünmek bile istemiyorum açıkcası. Atom bombasından sonra yaşadıkları ikinci felaket. Çok üzgünüm bu konuda. Umarım çokça yardım gönderilir dünyanın dört bir tarafından. Umarım gönderilen yardımlar işe yarar. Yardım ekibine gelince, Nükleer tehlike altındaki bir ülkeye gönderilebilecek kadar uzman ekiplerimiz var mıdır bunu bilmiyorum açıkcası. Daha doğrusu olduğunu hiç sanmıyorum.

  17. mustafasoydan; Evet orası öyle, bir de şuan yardım gemileri de tsunami korkusundan dolayı sanırım, yardım edemiyormuş. Çok zor durumdalar, çok üzücü.

  18. Çizmeli Kedi; Bizim ekipler tehlikenin az olduğu bölgelere gidip de yiyecek ve su yardımı yapsalar bile yeterli aslında, en azından hayatta kalanlara yardım edebilmek için. Onun dışında zaten Türkiye'nin yapabileceği pek de bir şey yok dediğin gibi, teknolojileri bizi çok çok aşıyor. Bizde olsa zaten ayakta kalabilecek yapı olmazdı. Ayakta kalabilecekleri de altından oyduğumuz için marmaray gibi sistemlerle. Evet, İslamla çekişiyor ama nedense evrensellik yerine ayrımcılığı tercih ediyorlar, yanlış bir düşünce tarzı bana göre.

  19. Frances, son dk. Radyasyon suya karismis . Turkiye ah be ah!

  20. Ay ne güzel haberler alıyorum bugün 🙂 Olacağı buydu zaten, eninde sonunda karışacaktı. Neyse yorum yapmicam.

  21. francesca,arkadaşını kutlarım, güzel bir yazı hazırlamıs. bır arkadansım akut'un uyesı. depremden sonra japonyaya gidecek ekip hazırlık yaptı ve beklıyordu. ılk once talep gelmesı gerekıyor dıye. ama hangı ulke olursa olsun, genelde bu ulkeler hep ıslam ulkelerı olur, hep bır yardım hazırlıgı yapılırdı, bunların arkasında farklı cemaatler var, ama bu japonya… onlara ters..

  22. Değil mi. Akut bağımsız hareket edemiyor mu? Yani devletten emir mi gelmesi gerekiyor? Prosedürü bilmediğim için soruyorum 🙂 Ben de öyle düşünüyorum, düşüncelerine tersse eğer; insanlık falan dinlemiyorlar. Gerçi İsrail'de çıkan yangında ilk yardıma koşan biz olmuştuk da, neyse.

Leave a reply to francesca mckennitt Cancel reply